Akıllı telefonlar fotoğrafçılık kavramına yenilikçi sistemler sunarak, fotoğrafların hileli hale gelmesini mi sağlıyor? İşte sorumuzun yanıtı:
Günümüzde teknolojinin hızla ilerlemesi fotoğrafçılık endüstrisini de vurdu. Fotoğraf makinelerine ve Akıllı telefonlara getirilen yeniliklere ayak uydurmak haliyle güç oldu. Bu özellikler arasındaki en göze çarpan yenilikler ise kamera kısmında gözükmektedir. Öyle ki yapılan her yenilik ile yapay zekanın eklenmesi de neredeyse bir yasa haline geldi. Yapay zekanın bulunduğu bir yerde ise gerçeklikten tam anlamıyla söz etmek haliyle oldukça zor.
Yapay zekâ Algoritmaları Fotoğrafları Biçimlendiriyor!
Güncel akıllı cihazlardan bir örnek verecek olursak, Google’ın yeni akıllı telefonları Pixel 8 ve Pixel 8 Pro, birçok özelliğin yanı sıra kameralarındaki yeni tarz özellikler ile geliyor. Bu özelliklerin başında ise fotoğraf çekerken yapay zekâ algoritmaları kullanarak görüntüleri “iyileştirme” yeteneği sunan sistemler geliyor. Ancak, bu gelişmeler fotoğrafçılık mesleğinin doğasıyla da oynuyor.
Öncelikle, “Best Take” adı verilen yenilikçi bir özellik, grup fotoğraflarını daha mükemmel hale getirme sözüyle geliyor. Bu özellik, kullanıcının bir fotoğrafı çektiği anda çevresinde birden fazla görüntü yakalayarak herkesin en harika çıkmış versiyonun birleştirilmiş bir halini sunuyor. Bu durum da artık “ben kötü çıktım sil onu!” derdine son veriyor.
Bu, herkesin kameraya bakıp gülümsediği, gözlerinin açık olduğu mükemmel bir görüntü elde etmek için yapılan bir çaba gibi görünse de, asıl soru şu: Bu tam anlamıyla gerçek bir fotoğraf mı? Geleneksel fotoğrafçılık, mutlu ve doğal anların yakalanmasıyla ilgili değil miydi?
Bu yeni teknolojiyle, gerçeklik ve kusursuzluk arasında bir denge kurmak ziyadesiyle zorlaşıyor. Öte yandan, herkesin en iyi göründüğü bir fotoğraf elde etmek isteyenler için ise doğal ya da yapak fark etmeyecek biçimde bu gelişmeler oldukça heyecan verici olabilir.
Artık Gördüğümüz Fotoğraflara İnanmak Güç Gelebilir
Dijital fotoğrafçılığın evrimiyle birlikte, birçok fotoğrafçı artık konularını çekim sırasında birden fazla kareyle belgeleyip, sonrasında en etkileyici olanları seçiyor. Ancak, bu yeni özelliklerle birlikte, fotoğrafçının yerine algoritmaların seçim yapması, “iyi bir fotoğrafçı olmak” kavramını sorgulamamıza yol açıyor. Artık, başarılı bir fotoğrafçının yetenekleri, doğru anı yakalamak yerine, en üstün algoritmayı seçme becerisiyle özdeşleşebilir hale geliyor. Bu durum, teknoloji devlerinin sunduğu yeni özelliklerin, fotoğrafçılık dünyasında bir dönüm noktası olarak değerlendirilebileceği anlamına geliyor. Teknolojinin bu yöndeki ilerleyişi ve fotoğrafın doğasına olan etkisi ise hala belirsizliğini koruyor. Belki de gerçeklik ile mükemmellik arasındaki dengeyi bulmak, fotoğrafçılığın geleceği için en kritik sorulardan biri haline gelecek.