Almanya merkezli teknoloji şirketi Bosch, otomotiv tedarik işini yeniden yapılandırarak, yazılım tabanlı otomotiv mühendisliğine yöneliyor. Şirket, gelecekteki otomobillerin yüksek düzeyde bağlanabilirlik, otonom sürüş ve elektrikli motor teknolojilerine ihtiyaç duyacağını öngörerek, bu alanlarda yazılım geliştirme çalışmalarına ağırlık veriyor.
Bosch’un yeni stratejisi, otomotiv endüstrisindeki dijital dönüşümü de yansıtıyor. Şirket, geleneksel olarak araç parçaları üreticisi olarak bilinse de, artık otomobillerin daha fazla yazılım tabanlı hale gelmesi nedeniyle, bu alanda daha fazla uzmanlaşmaya karar verdi.
İş birimleri yeniden yapılandırılacak
Bosch’un Yönetim Kurulu Üyesi ve gelecekteki Bosch Mobilite sektörü kurulunun lideri olacak Dr. Markus Heyn, “Yazılım, otomobillerin gelecekteki kullanım ve deneyimleme biçimlerini değiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda otomobillerin tasarımını da etkileyecek. Bosch ayrıca kendisini bir süredir mobilite yazılımı şirketi olarak tanımlıyor. Artık müşteri taleplerine uygun olarak yapılanmamızı yeniliyoruz” dedi.
Organizasyonel olarak, bazı iş birimleri 1 Ocak 2024’ten itibaren yeniden yapılandırılacak ve tüm bölümlere yatay sorumluluklar dağıtılacak. Bosch, bu yeni yapıyla 2029 yılına kadar sadece mobilite çözümleriyle dünya genelinde 80 milyar Euro’dan fazla satış geliri elde etmeyi hedefliyor.
Otomotiv yazılımı pazarının büyümesi
2025 yılından itibaren, yazılım tabanlı gelişmiş araçların ilk dalgasının piyasaya sürülmesi bekleniyor. Bu büyümenin bir parçası, otomotiv yazılımı pazarı olacak ve yazılım tanımlı araçlara olan talep, bu pazarın 2030 yılına kadar 200 milyar Euro’nun üzerinde bir hacme ulaşmasını sağlayacak. Bu, 2020 yılındaki hacmin üç katına denk geliyor. Bosch’un bu pazardaki büyümesi şimdiden çift haneli. Şu anda tüm otomotiv endüstrisi, yazılım geliştirmeye daha fazla odaklanıyor ve geliştirme maliyetindeki payı 2030 yılına kadar yaklaşık yüzde 30’a yükselecek.
Bosch’un bu rakamı şimdiden aştığını söylemek mümkün. Şu anda bile, Bosch Mobilite’nin tüm Ar-Ge çalışanlarının neredeyse yarısı yazılım mühendisi. Yazılım tanımlı araçlar, geliştirme hızı açısından iki önemli avantaj sunuyor. Yeni fonksiyonların uygulanması yıllar almak yerine, bu sistemlerde sadece birkaç gün içinde gerçekleştirilebilecek. Ayrıca, yazılım ve donanımın ayrıştırılması sayesinde, yazılım güncellemeleri otomobillerin daha uzun süre yeni hissettirmesini sağlayacak. Bosch, 2025’ten itibaren yazılım tabanlı gelişmiş araçların geniş bir ölçekte piyasaya sürülmesini bekliyor.