İş dünyasındaki küreselleşme, sayısı artan online dil öğrenme platformları, yabancı dilde eğitim konusunda kaydedilen ilerleme, lisans ve yüksek lisans eğitimlerini Türkiye’de yabancı dilde eğitim veren üniversitelerde veya yurt dışında tamamlayan profesyonellerin sayısındaki artış… Bunlar gibi pek çok faktör, ortaya özellikle büyükşehirlerde yaşayan ve çok uluslu şirketlerde, yeni nesil girişimlerde, ajanslarda çalışanların konuştuğu yeni bir dil çıkardı: Plaza Türkçesi
Online yabancı dil öğrenme platformu Preply, çokça eleştirildiği halde vazgeçilmeyen ve giderek yaygınlaşan Plaza Türkçesi hakkında kapsamlı bir araştırma yaptı. Plaza Türkçesi ne kadar kullanılıyor? Hangi sektörler Plaza Türkçesini daha çok kullanıyor? Neden Plaza Türkçesini kullanıyorlar? En çok Hangi ifadeleri tercih ediyorlar? Preply’nin Plaza Türkçesi araştırmasının sonuçlarını açıklıyoruz.
Plaza Türkçesindeki temel trendler
Online İngilizce kursları, online İspanyolca kursları, online Almanca kursları gibi seçenekleriyle ana dilini konuşan dil eğitmenlerini online platformda dil öğrenmek isteyenlerle buluşturan Preply tarafından yapılan Plaza Türkçesi Araştırması’na 470 kişi katıldı. Online bir anket üzerinden kendilerine sorulan soruları yanıtlayan katılımcılar, Plaza Türkçesine ilişkin temel trendleri de ortaya koydu. Preply, derlediği sonuçları ve araştırma bulgularını internet sitesinde yayımladı. İşte, teknoloji, bilişim, finans, bankacılık, hızlı tüketim (FMCG) gibi sektörlerde çalışan profesyonellerin katıldığı araştırmadan öne çıkan sonuçlar..
İngilizce öne çıkıyor
Plaza Türkçesi kullanan kişilere yöneltilen sorulardan birinde, bu kişilerin Türkiye’de sürdürdükleri kariyerlerinde Türkçe dışında kullandıkları ikinci dil tespit edildi. Buna göre, 10 kişiden 7’si için iş hayatında Türkçeden sonra kullandıkları ikinci dil İngilizce oldu. İngilizceyi Almanca, Fransızca, İspanyolca, Rusça ve diğer diller izlerken araştırma katılımcıları, ikinci dil seviyelerini genellikle “iyi” olarak tanımladı. Çok iyi, iyi, orta, kötü, çok kötü skalası üzerinden ikinci dil seviyelerini değerlendiren 470 katılımcıdan %40’ı dil seviyesini “iyi” olarak nitelendirirken, “çok iyi” olarak tanımlayanların oranı %25 olarak ölçüldü.
Araştırmanın detaylı sonuçlarına Preply web sitesinden ulaşılabilir.
Plaza Türkçesinde en çok kullanılanlar
Dört kişiden birinin, günde birkaç kez Plaza Türkçesi kullandığını ortaya koyan Preply araştırması, %32’lik bir kesimin, Plaza Türkçesi başlığı altında değerlendirilen ifadeleri haftada birkaç kez kullandığını ortaya koydu. Katılımcıların en çok kullanıldığını düşündükleri ifadeleri belirledikleri sorunun çıktılarına göre beyaz yakalıların favori Plaza Türkçesi kelimeleri, sırasıyla “toplantı set etmek”, “brainstorming yapmak” ve “discuss etmek” olarak öne çıktı. En az kullanılan ifadeler arasında ise “attach etmek”, “forward etmek” ve “painpoint’i bulmak” ifadeleri sıralandı.
Bu ifadelere dikkat!
Katılımcılar, “toplantı set etmek” ifadesinin kendilerini en çok rahatsız eden plaza jargonu olduğunu kaydetti. Toplantı ayarlamak, toplantı tarihi belirlemek gibi anlamlara gelen “toplantı set etmek” ifadesini “task açmak” izlerken, Türkçede bulunmayan bir fiil çekimi olan ve İngilizcede “future continuous tense” olarak bilinen “-yor olacağız” kullanımının da beyaz yakalara rahatsızlık verdiği ortaya çıktı. Genelde “yapıyor olacağız”, “bakıyor olacağız” gibi kullanımlarla karşımıza çıkan bu çekim, beyaz yakaların duymaktan hoşlanmadığı Plaza Türkçesi kavramlarından biri olarak yer aldı.
“Prestijli görünüyor”
Neden Plaza Türkçesini tercih ediyorlar? Gerekçe olarak iş dünyasındaki küreselleşme, İngilizce yeterliliğindeki artış ve Plaza Türkçesinin “prestijli” göründüğü başlıkları sıralandı. Katılımcıların Plaza Türkçesi kullanma sebeplerinde “Türkçe karşılığı olsa da tam olarak aynı anlamı vermiyor” seçeneği öne çıktı. 5 kişiden ikisinin Plaza Türkçesindeki kavramların tam Türkçe karşılıkları olmadığını düşündüğünü gösteren araştırmada %28’lik bir kesim Türkçe ile anlaşmanın zor olduğunu, %14’lük bir kesim ise aynı anda hem Türkçe hem İngilizce düşündüğünü söyledi.
“Zararlı değil!”
Araştırmada, plaza çalışanlarının genel olarak Plaza Türkçesinin Türkçeye zarar vermediğini düşündüğü görüldü. Yalnızca 5 kişiden biri, Plaza Türkçesi kullanmanın Türkçeyi kirlettiğine, zarar verdiğine inandığı ve bu konuda katı olduğu tespit edilirken, bu soruya “kesinlikle düşünmüyorum” ve “düşünmüyorum” yanıtlarını verenlerin oranı yaklaşık %60 olarak kaydedildi.
Plaza Türkçesinin genel anlamda Türkçeye zarar vermediğini savunanların temel argümanları ise iş dünyasının uluslararası doğası (%40), terimlerin kesin ve hızlı ifade edilmesi (%25), profesyonellik ve modernlik imajı (%20), verimli ve kısa iletişim (%15), küresel teknoloji ve trendlere uyum (%10) şeklinde dağılım gösterdi.