Apple şirketi, Avrupa Birliği’nde Samsung’u geride bırakarak akıllı telefon pazarında liderlik koltuğuna oturdu. Yenilikçi modelleri ve kullanıcı deneyimine odaklanmasıyla bilinen Apple, pazarda kayda değer bir başarı elde etti.
Avrupa akıllı telefon pazarında dengelerin yerinden oynadığını görüyoruz. Uzun süren bir rekabetin ardından Apple, en büyük rakibi Samsung’u geride bırakarak zirvenin sahibi oldu. 2023 yılının tatil çeyreğinde Apple için gerçekten önemli bir dönüm noktası oldu. Şirket, yıllık bazda bakıldığında mütevazı bir büyüme kaydederek, 12.4 milyon birim sevkiyat gerçekleştirmesiyle dikkat çekti. Bu başarı ile Samsung’un lider olduğu yedi çeyreklik seriyi sonlandırmış oldu.
Bu değişim sadece Apple’ın başarısının bir hikayesi de değil, aynı zamanda geniş pazar dinamiklerini de yansıttığını görmekteyiz. 2023 yılının dördüncü çeyreğinde, Avrupa’daki akıllı telefon sevkiyatları %3 azalarak 37.8 milyon birim değere düştü. Samsung, %12’lik bir düşüş yaşadı. 10.8 milyon birime gerilemesine rağmen şirket, güçlü S modelleri ve orta segment A serisi sayesinde pozisyonunu stabil tutmayı başardı.
Telefonlarda Kişiselleştirme ve Yapay Zeka Öne Çıkıyor
Rekabet bununla da elbette sınırlı kalmadı. Motorola, Xiaomi, ve Honor da varlıklarını hissettirdi. Özellikle Motorola ve Honor markası, yıllık bazda bakıldığında sırasıyla %73 ve %116’lık olağanüstü büyüme oranlarıyla ilgi odağı oldular. Ancak özellikle iPhone 15 Pro gibi Apple’ın üst segment serileri, Avrupa’daki premium akıllı telefon pazarında rekor bir pay olan %40’a yakın bir pazar payı elde etmeyi başararak rakiplerinin ilerisine geçti.
Analistler bu verilerle ilgili, üst segment cihazlara yönelik artan bir eğilim olduğunu belirtmekte. Ayrıca Apple’ın yaklaşan yenileme döngülerinden faydalanma stratejik hamlelerine da dikkat çekiyorlar. Apple şirketinin, İspanya şehrindeki Santander gibi finans kuruluşlarıyla işbirlikleri, pazar erişimini genişletme stratejisinin bir parçası olarak görülüyor. 2024 yılı için yapılan analizlerde, Avrupa akıllı telefon pazarının tek haneli büyüme öngörüleri ışığında, odak giderek cihaz içi yapay zekayı geliştirmekten yana olduğunu savunuyor. Kişiselleştirme ve sorunsuz ekosistem entegrasyonu yolu ile kullanıcı deneyimini en üst seviye yönünde geliştirmeye kayıyor.