Sosyal medyanın toplum üzerindeki etkilerini yeni çıkardığı kitapta anlatan Melih Bayram Dede, Teknoloji ve Hayat adlı eserinde çarpıcı tespitlerde bulundu.
Dünya genelinde olduğu gibi Türkiye’de de geniş yer bulan ve çoğu zaman olumsuz olaylarla gündeme gelen sosyal medya, Melih Bayram Dede’nin yeni gündemi oldu. Yeni kitabını Teknoloji ve Hayat ismiyle çıkaran gazeteci Dede, son dönemlerdeki yapay zeka gibi teknolojileri değerlendirerek bu teknolojilerin insan yaşamına olan etkilerini araştırdı.
Teknoloji ve Hayat Liz Yayınları’ndan Çıktı
Liz Yayınları tarafından piyasaya sunulan 216 sayfalık Teknoloji ve Hayat, teknoloji sonrasında insan yaşamında yaşanan olumlu ve olumsuz değişimler ele alınıyor. Melih Bayram Dede’nin farklı bakış açısıyla ele alınan bu konular, okuyuculara keyifli ve bir o kadar da sorgulayıcı bir eser okuma keyfi sunuyor. Kitap içerisinde başlıklar altında konuları ele alan gazeteci yazar, “Algoritmanın götürdüğü yere gitme” gibi çarpıcı başlıklarıyla okuyucuları ilk sayfadan son sayfaya kadar etkiliyor ve akıcı bir okuma imkanı sağlıyor.
Dijital dünyanın karanlık odası olarak görülen sosyal medyadaki kullanıcı alışkanlıklarını, şirketlerin hedeflerini ve algoritmalarını bugüne kadar açıklanmayan detaylarıyla ortaya koyan Dede, tüm geleceği şekillendirebilecek kadar tehlikeli bu alanlara yönelik önemli uyarılar da yapıyor. Sosyal medya ve teknolojinin insan yaşamına doğrudan müdahale ettiğini ifade eden yazar, kişilerin neyi ne zaman, nasıl yapacağına bu şekilde karar verdiğini ve çoğu kişinin de içerik üretmeye zorlandığını ifade etti.
Teknoloji ve Dezenformasyonla Mücadele
Teknolojiyle birlikte dezenformasyonla mücadelenin de önem kazandığını belirten Melih Bayram Dede, bu konuda ise gerçeğe vurgu yaparak “Gerçeğin ne olduğuna sadece devletlerin karar verebildiği bir düzende ‘gerçek’, eğilip bükülebilen bir şey haline gelebilir. Bu da halkı dezenformasyondan korumak yerine, halka yönelik algı yönetimi faaliyeti olarak karşımıza çıkabilir. Dolayısıyla ucu açık bir mekanizmayla karşı karşıyayız. Çözüm, şeffaf ve halktan bilgi saklamayan bir mekanizma kurmaktan geçiyor. Yetkileri ve sınırları net olmayan, şeffaflıktan uzak yapılar, dezenformasyonla mücadele iddiasıyla yola çıkıp, halkın haber alma ve ifade özgürlüğüne darbe vuran aygıtlar haline gelebilir.” diyor.