
Yapay zekaya dair her gün yeni bir gelişme sunan OpenAI, geliştirdiği ChatGPT aracılığıyla kullanıcıların hayatını kolaylaştırmayı hedefliyor. Ancak yayınlanan son araştırmalar, bu kolaylığın duygusal bağımlılık gibi bir riski de beraberinde getirebileceğini ortaya koyuyor.
İki Ayrı Kurumdan Ortak Sonuç
OpenAI ve MIT Media Lab’in bağımsız olarak yürüttüğü iki farklı çalışma, konsolide bir sonuca ulaştı.
- OpenAI, bir ay boyunca yaklaşık 40 milyon ChatGPT etkileşimini analiz etti; kullanıcının gizliliğini korumak adına doğrudan insan girişi olmadan yürütülen bu incelemeler, kimileri tarafından kısa süreli de olsa yalnızlık hissi yaşandığını işaret ediyor.
- MIT ise yaklaşık 1.000 katılımcıyı 28 gün boyunca ChatGPT ile etkileşime sokarak, yazılı ve sesli sohbet seçeneklerinin duygu durumuna etkisini araştırdı. Bulgular, kişisel konuları ele alındığında yapay zekayla iletişim kuran katılımcıların yalnızlık ve duygusal bağımlılık duygularında artış yaşadığını gösteriyor.

Yazılı vs. Sesli Etkileşim
Bu çalışmalarda, ChatGPT’nin nötr seslendirme modu ya da yazılı modda nasıl bir duygu durumu yarattığına da bakıldı. Sonuçlar, nötr ton kullanıldığında olumsuz ruh hali oluşturma ihtimalinin azaldığını; ancak sohbet konuları daha kişisel hale geldiğinde kısa süreli de olsa yalnızlık hissinin arttığını ortaya koyuyor.
İlginç bir bulgu ise, ChatGPT’yi bir arkadaş gibi gören veya zaten insan ilişkilerinde duygusal yakınlığa yatkın katılımcıların, sohbeti kolayca gerçek bir dostluk hissi şeklinde deneyimlemesi. Bu grup, yapay zeka aracılığıyla etkileşim kurdukça yalnızlık hissini veya kaygısını azaltmaya çalışsa da, bu sefer ChatGPT’ye karşı güçlü bir duygusal bağ geliştirebiliyor.
OpenAI Ne Diyor?
OpenAI, genel olarak insanların ChatGPT’yi duygusal destek amacıyla kullanma oranının düşük olduğunu; ancak yine de bu tür etkileşimlerin bazı kullanıcılar için kısa süreli de olsa yalnızlık hissini tetiklediğini belirtiyor. Şirket, yaptığı bu araştırmayla yapay zeka araçlarının insan psikolojisine potansiyel etkilerini daha iyi anlamak istiyor.
Bazı kullanıcılar, sosyal platformlarda paylaştıkları deneyimlerinde, ChatGPT’yi duygusal sorunlarda terapist yerine kullandığını söylüyor. Uzmanlar ise böyle bir kullanımın uzun vadede gerçek insan temasını sınırlayarak duygusal bağımlılığı körükleyebileceği konusunda uyarıyor.
Sonuç olarak, ChatGPT ya da benzeri yapay zeka araçlarının kolaylık sağladığına şüphe yok. Fakat bu kolaylığın, duygusal destek kaynağı olma yönüyle abartıldığında, kullanıcıları yalnızlık ve bağımlılık hissiyle karşı karşıya bırakabileceği de gözden kaçırılmamalı.