Kripto paraların takip edilemez bir alan olması, dolandırıcılık olaylarının daha sık yaşanmasına yol açıyor. Farklı amaçlar için yapılan küçük hatalar dahi cüzdanlarındaki kripto paraların kısa süre içerisinde diğer cüzdanlara transfer edilmesine ve bu nedenle büyük zararların ortaya çıkmasına sebebiyet verebiliyor.
Gündemdeki olaylar üzerinden yapılan sosyal medya paylaşımları ve benzer reklam çalışmaları çoğu kişinin bu konuda dikkatsiz davranmasına ve bağlantılara tıklayarak çeşitli uygulamalar kurmasına neden olabiliyor. Yapılan araştırmalara göre 2020 yılının ekim ayı ile 2021 yılının Mayıs ayları arasında yaklaşık 80 milyon dolarlık bir kripto para kaybı yaşandı.
En yaygın kripto para dolandırıcılık olayları türleri neler?
En yaygın yollardan bir tanesi saadet zincirleri olarak tanımlanabilecek oluşumlar. Türkiye’de de benzer örneklerini gördüğümüz bu tür oluşumlarda başlangıç aşamasında yüksek kazanç oranları vaat ediliyor. Sisteme giriş yapan ilk kullanıcılara bu kazançlar ödenerek güven sağlanıyor. Böylece kısa süre içerisinde daha fazla kişinin sisteme dahil olması ile birlikte büyük vurgun için en uygun ortam sağlanmış oluyor.
Diğer yaygın bir yol ise özellikle internet reklamları ile farklı yönlendirmeler yaparak kullanıcıları sahte sayfalara ve bağlantılara yöneltmek. Kullanıcılar çoğu zaman güvendiği bir platformda işlem yaptığını sanırken sayfalara girilen bilgiler nedeniyle ciddi bir veri hırsızlığı yapılıyor.
Sahte borsalar, dolandırıcı uygulamalar, sahte basın bültenleri gibi pek çok farklı yöntem ile kripto para dolandırıcılık olayları yapılırken kullanıcıların bu tür tehditlere karşı dikkatli olması, tanınmayan bağlantılara tıklanmaması, cihazlara çeşitli ve güvenilir olmayan sistemlerden herhangi bir uygulamanın ya da eklentinin yüklenmemesi öneriliyor.
Son dönemlerde özellikle Türkiye’de Facebook gibi popüler sosyal medya ağları üzerinden yapılan illegal reklam faaliyetleri, pek çok kişinin mağdur duruma düşmesine yol açıyor.