Sanal gerçeklik (VR) uzun süre oyun odaklı bir teknoloji olarak görülse de, son yıllarda tıp eğitiminden konser deneyimlerine ve psikolojik destek uygulamalarına kadar pek çok alanda kendine yer bulmaya başladı. Bu yeni uygulama alanlarından biri de konuşma kaygısı ve topluluk önünde konuşma korkusuyla baş etmeye yönelik çözümler sunmak. Cambridge Üniversitesi çatısı altındaki Immersive Technology Lab, söz konusu kaygıları hafifletmek üzere akıllı telefon tabanlı bir VR eğitim platformu geliştirdi.

Herkesin Erişebileceği Düşük Maliyetli Yaklaşım

Bu yenilikçi eğitim sisteminin en büyük avantajlarından biri, pahalı VR gözlüklerine ihtiyaç duymaması. Kullanıcı, basit bir akıllı telefonla ve 20 dolara kadar düşebilen bir başlık/monte kiti yardımıyla sanal gerçeklik ortamına adım atabiliyor. Google Cardboard örneği akla gelse de, bu yeni kitlerin daha kaliteli malzemelerle üretildiği ve çok daha profesyonel bir deneyim sunduğu belirtiliyor.

Sistemin arkasındaki isimlerden Dr. Chris MacDonald, aynı zamanda Immersive Technology Lab’in kurucusu ve bir davranış bilimci. Geliştirdiği eğitim içeriği, Cambridge ve UCL gibi prestijli üniversitelerde öğrencilerle test edilmiş ve %100 başarı oranına yakın sonuçlar elde edilmiş. Bu içerik, temelde kademeli maruz bırakma ilkesine dayanıyor; yani kullanıcının korktuğu durumlara önce hafif, ardından daha yoğun dozlarda maruz kalarak kaygısını adım adım yenmesini hedefliyor.

Adsiz tasarim56 1

Sanal Ortam, Gerçekçi Senaryolar

Katılımcılar, platforma giriş yaptıklarında farklı sanal sahnelerle karşılaşıyor. Örneğin, boş bir odada birkaç dinleyicinin bulunduğu ortamdan kalabalık bir TV stüdyosuna, hatta büyük bir amfide sunum yaptığınız gibi hissedebileceğiniz geniş bir izleyici kitlesine kadar uzanan seçenekler var. Sistem, gürültü, ışık ve kamera efektleriyle gerçekçi bir atmosfer sunarak kullanıcının korku ve kaygı düzeyini gözlemleyip azaltmayı amaçlıyor. Ayrıca Dr. MacDonald, kullanıcıları abartılı senaryolara da sokarak aşırı maruz kalma tekniğinden yararlandıklarını söylüyor.

Platformun eğitici materyalleri, dünyanın her yerinden isteyenlere ücretsiz olarak sunuluyor. VR deneyimine iOS veya Android cihazlarla katılmak mümkün; “çift uyumluluk” olarak tanımlanan bu mimari, hem Apple hem de Google tabanlı telefonları destekliyor. Ayrıca kendine özgü bir yazılım algoritması sayesinde hangi cihaz modeline sahip olursanız olun aynı eğitsel deneyimi yaşamanız hedefleniyor.

Gelecekte Daha Fazla Genişleme Planı

Şu ana kadar 50 binden fazla uzaktan seans gerçekleştirilmiş ve yüzlerce kişi, laboratuvar ortamında veya çeşitli etkinliklerde bu sistemi denemiş durumda. MacDonald, gelecek aşamalarda konuşma bozukluğu (örneğin kekemelik) yaşayan çocuklar gibi daha özel gruplara uyarlanmış programlar geliştirmek istediklerini ifade ediyor. Amaç, konuşma kaygısının yalnızca psikolojik bir sorun değil, aynı zamanda sosyal ve akademik başarının önünde bir engel olduğunu vurgulayarak bu alanda kalıcı bir çözüm sunmak.

Söz konusu VR platformu, dünya çapında tüm ilgililere açık; ihtiyacı olanların tek yapması gereken, resmi internet sitesi üzerinden kaydolup düşük maliyetli bir telefon başlığıyla birlikte kullanmaya başlamak. Bu sayede sanal gerçekliğin olanakları, konuşma kaygısını hafifletmek isteyen herkese hızla ulaşmış olacak.

Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir