Kuantum bilgisayarlar, uzun süredir teknoloji dünyasının en merak edilen alanlarından biri olmayı sürdürüyor. Ancak son dönemde yaşanan gelişmeler, bu inovatif alandaki şirketlerin hisse senetlerinde beklenmedik düşüşlere yol açtı. Özellikle Nvidia CEO’su Jensen Huang’ın yaptığı yakın vadede kuantum bilgisayarların anlamlı kullanım görmeyeceği yönündeki açıklamalar, piyasada adeta bir dalgalanma yarattı.

Adsiz tasarim27

Düşüşün Temel Nedeni: Uzun Vade Tahminleri

Nvidia’nın son Analist Günü’nde Huang, “kuantum bilgisayarların pratik olarak hayatımıza girmesi için önümüzde en az 15 yıllık bir süreç var” diyerek yatırımcıların hevesini ciddi şekilde kırdı. Bu sözlerin ardından, kuantum odaklı şirketlerde hisseler sert düştü. Rigetti Computing, D-Wave Quantum, Quantum Computing ve IonQ gibi öne çıkan firmalar, bir anda %30’u aşan değer kaybıyla karşı karşıya kaldı.

Yaşanan düşüşe rağmen, kuantum teknolojisinin potansiyeli hala gündemde kalmaya devam ediyor. Quantum Computing, NASA’yla yaptığı iş birliğiyle dikkat çekerken, IonQ ise ABD Hava Kuvvetleri Araştırma Laboratuvarı’yla 54,5 milyon dolarlık bir anlaşma duyurdu. Bu ortaklıklar, kuantum bilgisayarların uzun vadede stratejik öneme sahip olabileceğini gösteriyor. Ayrıca devlet kurumlarının da bu alanı desteklemeyi sürdürmesi, sektörün geleceğine dair umutları tamamen söndürmüyor.

Değerlemeler Tartışma Yaratıyor

Kötümser tahminler ve ciddi hisse düşüşlerine karşın, kuantum odaklı şirketlerin piyasa değerleri hala oldukça yüksek seviyelerde. Quantum Computing’in 1,4 milyar dolarlık değeri ve IonQ’nun 7,2 milyar dolara ulaşabilen piyasa değeri, yatırımcıların bu alanda hala büyük potansiyel gördüğüne işaret ediyor. Ancak yapay zeka gibi daha yerleşik ve kısa vadede getirisi yüksek teknolojilerle kıyaslandığında, kuantum bilgisayarlar bir süre daha riskli bir yatırım olarak değerlendirilmekte.

Yatırımcılar İçin Yol Ayrımı

Piyasada yaşanan bu tür sert dalgalanmalar, yatırımcıları ikiye bölüyor. Bir grup, temel araştırmaların gecikmesi ve ürünlerin son kullanıcılara ulaşmasının zaman alacağı düşüncesiyle kuantum sektöründen uzaklaşma eğilimi gösteriyor. Diğer yandan, devlet kurumlarıyla yapılan büyük çaplı anlaşmaların, kuantum alanında fırsatların hala canlı olduğunu düşünen bir kesim de var. Uzun vadeli stratejilerle hareket edenler, kuantum bilgisayar teknolojisinin ileride getireceği sıçramanın bugünkünden çok daha büyük olabileceğine inanıyor.

Sonuç olarak, kuantum bilgisayar sektörü, bir yandan teknik ve finansal engellerle yüzleşirken diğer yandan devlet desteği ve kurumsal projelerle ayakta kalma çabasını sürdürüyor. Jensen Huang’ın kötümser tahminleri, belki de bu alanda beklenen sıçramayı öteleyecek. Ancak kuantum teknolojisinin potansiyeli göz önüne alındığında, ileride yaşanacak olası atılımların bugünkü riskleri unutturabileceği ihtimali de var. Bu nedenle yatırımcılar, yüksek risk, yüksek getiri formülünün kuantum dünyasında ne ölçüde geçerli olabileceğini yakından izlemeye devam ediyor.

Cevap Yaz

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir