Eski başkanlık döneminde telefon üzerinden anlık iletişim ve sosyal medya paylaşımlarıyla adından söz ettiren Donald Trump, yeniden Beyaz Saray’a adım atar atmaz farklı bir yönetime uyum sağlıyor. Yeni Özel Kalem Müdürü Susie Wiles, Trump’ın sağ kolu olarak nitelendirebileceğimiz stratejik bir dizi önlemle, hem Beyaz Saray içindeki bilgi akışını kontrol ediyor hem de Başkan’ın dış bağlantılarını sınırlıyor.
Rastgele Aramalara Geçit Yok
Trump’ın ilk başkanlık döneminde, telefon numarasına sahip olan herkesle doğrudan konuşabildiği ve bu görüşmelerin çoğu zaman kendiliğinden alınan kararlara yol açtığı biliniyordu. Ancak Wiles’ın uyguladığı yeni düzende, golf arkadaşları ya da milyarder dostları gibi çeşitli çevrelerden gelen aramalar sıkı bir filtreye takılıyor. Bu sayede, Başkan’ın anlık yönelimlerini etkileyen dış temaslar minimuma indiriliyor.
Beyaz Saray’da Kara Kutu Stratejisi
Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Wiles ve ekibi Beyaz Saray’da adeta bir “kara kutu” sistemi kurdu. Amaç, Trump’a ulaşan bilginin ve dışarı sızdırılacak açıklamaların önceden belirlenmesi. Böylece, ilk dönemde yaşanan sızıntılar ve istifalarla sonuçlanan güç mücadelelerinden kaçınılmak isteniyor. Yeni ekip, yalnızca kamuoyuyla paylaşılması planlanan veriyi dışarı aktarmayı hedefliyor.
Daha Disiplinli Bir Dönem
Trump’ın başkanlık tarzı, daha önce ekibinin kendi arasında yaşadığı çekişmeler ve sık sık patlak veren skandallarla anılıyordu. Ancak Wiles’ın “yalnız kurtlara yer yok” anlayışıyla kurulan yeni Beyaz Saray ekibi, rekabetçi ortam yerine koordineli bir yönetim vaat ediyor. Bu yaklaşım, gündeme sık sık damgasını vuran krizlerin önüne geçmeyi amaçlıyor.
Trump’ın kendisi, henüz bu yeni düzene uyum sağlamakta kararlı görünse de uzmanlar, “kara kutu” stratejisinin ne kadar kalıcı olacağını merakla takip ediyor. Başkanın spontane karar alma biçimini sürdürmek isteyip istemeyeceği veya iletişim kanallarını yeniden açmaya yöneleceği konusu, ilerleyen haftalarda daha da netleşecek.
Öte yandan, dış basın da Beyaz Saray’ın bu dış etkilerden yalıtma metodunun ne ölçüde başarılı olabileceği sorusuyla ilgileniyor. Susie Wiles’ın “buz kadın” lakabıyla anılması, onun katı bir yönetim tarzına işaret etse de, Trump’ın uzun vadede bu disiplini kabul edip etmeyeceği hala büyük bir merak konusu.